10 Şubat 2012 Cuma

DAĞILIŞ

DAĞILIŞ

Sıcak bir tablo
Baba,anne ve çocuk
Ne varlık içindeler ne yokluk
Gülümseyen üç güzel yüz
Seneler sonra çıktı pürüz.

Soğuk bir tablo
Anne,baba ve çocuk
Hakimdi artık kopukluk
Belirsizlik içinde üç tuhaf yüz
Çoktan gelmişti güz.

Gizem BÜYÜKDURAN

Son Yolculuk

Tarih: 19.07.2010 Pazartesi
Sıcak bir temmuz günü... Benim için sıradan bir gün ile başlayıp hiç de öyle devam etmeyen bir gün. Yeni bir insan tanıdım, onunla bir olayın acısını paylaştım.
İsmini buradan vermeyi uygun görmedim. Güçlü bir kişilik. Yaşadıkları onu bu olgunluğa ulaştırdı belki.
''Ben bir kişiye aşık oldum.'' diyor ve devam ediyor.
''Onu sevdim, o da beni sevdi ama öldü.''
Bir an duraksıyorum. Üzerinden çok uzun zaman geçtiğinden, O'nun bir trafik kazasında ailesiyle birlikte öldüğünden söz ediyor.
Toparlanmış görünüyor. Derinden etkiledi bu olay beni. Gözyaşlarım  beni ''Son Yolculuk'' şiirimi yazmaya itti  İşte bana bu şiiri yazdıran da budur.
                                                                                                                                          
Gizem BÜYÜKDURAN

SON YOLCULUK

Sahneler vardı aklımda,
Bitip tükenmeyen acılarla dolu
Yitip giden ömürdü sonu
Belki yoktu başka bir çıkar yolu.

Her şey bir anda bitivermişti,bir anda
Beklenmeyen kan kokan o anda,
Trafiğe lanet yağdırılan birkaç dakika
Geride kaldı acı tatlı bir sürü hatıra.

Nemli iki göz bekliyordu şimdi O'nu
Geri dönerdi belki acı olmazdı sonu
Gözler elbet birgün kururdu
Yürekse hep derinden buruktu.

Kapanmayan bir yaraydı durmadan kanayan
Canı yakarcasına her dakika saplanan bir hançer
Sevenden başka yoktu canı yanan
Tükeniyordu umudu teker teker.

''O'' gitmişti dönmeyecekti
Yüreğini kağıda döküyordu
İçi yanıyor,yandıkça kanıyor
Susuyordu.

Gizem BÜYÜKDURAN (19.07.2010 17.05)